Ben Cenin'in resimlerini keşfettiğimde
daha facebook filan yoktu hayatımızda. Bir şekilde deviantart
sayfalarında kesişti yolumuz. Eh ben de " Deli Deliyi Dakkada
Tanır" sözünün hakkını vererek direk takibe aldım
kendisini. Övgü dizime başlangıç olarak O'nu seçmemin nedeni ise
çalışmalarındaki gelişmeleri uzun zamandır izlememin yanında gösteriş meraklısı bir insan olmaması. Cenin kendi
kültürü ve farkıyla ortada zaten, sürekli reklam yapmasına veya
ne kadar nitelikli olduğunu belirtmesine gerek yok. Resim yaptığını, kitap okuduğunu ima eden çok sanatsal fotograflar(!) da
yayınlamıyor sosyal medya üzerinden. Başka insanların ilgi alanlarından ve eserlerinden kopya çekmiyor. Ama bu sadelik benim O'nu övmeme
engel değil tabi. Ne demiş eskiler? " Teşbihte hata olmaz."
Ben de sonuna kadar öveceğim. Evet, yalakalık diz boyu sayın
okurlar . Mış gibi yapanları öveceğime kendisi olmak için çaba
gösterenleri överim. Aaaa bu arada bu yazı dizisine başlamam için
ilham veren şeylerden biri olan şu blogu da paylaşmadan
geçemeyeceğim : http://dontmakemejoancrawfordonyou.blogspot.com/.
Ama bu yazıdaki konumuz ve konuğumuz sevgili Cenin Von Catlien ve
O'nun alışılmadık tarzdaki eserleri bu yüzden ben övgüme devam
edeyim.
Cenin kişisel olarak sevilesi, hayvan
dostu bir insan olmanın yanında kendini geliştirmiş, olukça
hırslı bir sanatçı.
Mitoloji ve ikonografiye, kurgu edebiyata ve alt kültüre oldukça hakim, üzerinde
yaşadığımız toprakların çok renkliliğinin de bilincinde. Ben bir akademi mezunu olsam da temel
kuralları savunmam sanat çevresindeki kısıtlayıcı
önyargılardan, saçma sapan insanlar sanatçı ilan edilirken
yaratıcı insanlara ket vurulmasından hoşnut olduğum anlamına
gelmiyor. Cenin sıradışı ve yer yer rahatsız edici olan ifade
biçimiyle bunların üstüne gitmeyi başarmış ve direne direne kendini kabul ettirmiş. Bu da inanan ve çaba
gösteren kişilerin başarılı olabileceğinin güzel bir örneği.
Cenin'in çift yönlü resimlerine ( aynı zamanda hem depresif hem
de olumlayıcı) bakıp " ayy bu ne? " filan diyorsanız
tahminen yabancıların "Vanilla" dediği , fazla açılmayı
sevmeyen ,ürkek sanatsever tipisiniz. Eğer öyleyse bu yazımın sizin için
yeni bir başlangıç olacağını umuyorum. Ne de olsa hayatımızın
her yeni günü bir şeyler öğrenmek için bir fırsat demek.
Cenin'in resimlerini anlamak soyut
çalışmasa da pek kolay değil. Sanat tarihini ve alternatif akımları biraz irdelemiş olmanız gerek. Mesela siz orada
sadece bir inek görebilirsiniz ama dikkatli bir göz Hindu
tasvirlerle arasındaki bağlantıyı, çizimlerin göreceli
benzerliğini yakalayacaktır. Astronot kıyafetli bir maymun görüp
saçma olduğunu düşünebilirsiniz ama bir sinemasever orada
"Maymunlar Cehennemi" isimli filme gönderme olduğunu düşünür.
Kısaca söylemek gerekirse Cenin çizim yaparken ve boyarken kendi
kişisel zevklerini, birikimini izleyiciyle paylaşıyor. Biraz korku, biraz fantastik, mistizm ve bilim kurgu bilinçaltımızın az bilinen
unsurlarıyla birleşiyor. Bize gördüğümüzden, bildiğimizden
daha farklı dünyalar olabileceğini hatırlatıyor. Ama bunları
yaparken de teknik bilgisini kullanmayı da ihmal etmiyor. Sanatçının
anatomi ve renk bilgisi olduğunu, zaman içinde kendini geliştirdiğini açıkça görebiliyoruz. Şaşırtıcı konuların plastik sanatlar çerçevesindeki birlikteliği ve bunun
bize abartısızca sunulması algımızda bir kırılma yaratıyor, zaman zaman da olağan izleyiciye "böö" diyor.
Örneğin punk kültürüyle ezoterizmi , kitch ve korkuyu aynı yerde görebileceğimiz
pek fazla iş yoktur ülkemizde. Günümüzdeki örneklerin çoğu Cenin'in eserlerine göre daha yenidir. O'nun sanatının güzelliği de burada, değişken materyalleri kullanarak işler üretebiliyor . Bu da bizim
farklı gerçekliklere açılan kapıdan girmemizi sağlıyor,
böylelikle kendi içimize, doğaya ve kültüre yeniden bakıp asıl
derinliklerini keşfediyoruz .
Cenin ayrıca "En Artkolik
Eserler" yarışmasını kazanan üç kişiden
biri.Artkolik.biz'in düzenlediği ve New Balance sponsorluğunda
gerçekleştirilen ''En Artkolik Eserler'' yarışmasına amatör ve
profesyonel sanatçılar 300'den fazla eserle katıldı. Yarışmanın
jürisi ise Ayşegül Sönmez, Sabiha Kurtulmuş, Erdal Matraş,
Seçkin Pirim ve Önder Öztarhan'dan oluşmaktaydı. Eserlerini kendi sitesi http://cenin.org/ veya
http://selfregion.deviantart.com/ adresinde görebilir, ayrıca röportajını da okuyabilirsiniz. Tabi ki bir Facebook sayfası da var. https://www.facebook.com/CeninArt